Balığın Bildiği

Deve Güreşlerine İtiraz Edelim

Deve güreşleri maalesef Ege Bölgesi’nde oldukça yaygın. Bu güreşleri düzenleyenler, bizi ve özellikle çocuklarımızı, canı yanan hayvanların dramatik bir temsiline çağırıyorlar ve bu temsili izlerken çok eğleneceğimizi vaad ediyorlar.

Deve güreşlerinin, hayvan haklarını düzenleyen kanunun ve Türkiye’nin imzacısı olduğu Hayvan Hakları Evrensel Bildigesi’nin ihlali olması gibi hukuki ekseni bir tarafa bırakırsak, deve güreşleri, insanın, başka bir canlının eziyeti üzerinden eğlenmeyi öğrenmesi gibi son derece tehlikeli bir kültürlenme deneyimi olarak değerlendirilmelidir.

Develerin birbirlerine zorla şiddet göstermesi ve şiddet görmesinin, özellikle çocuklara “keyif kaynağı” olarak sunulması, şiddetin ürkütücü bir şekilde sosyalize olması ve normalleşmesi anlamına gelir.

Bununla birlikte, deve güreşleri, çocuklara, hayvanların, dünyayı paylaştığımız komşularımız değil de, istediğimizde şiddet uygulayabileceğimiz bir “alt tür” oldukları mesajını verir.

Konu güreşerek kazanmak olduğu için gerek develerin güreş performanslarını arttırmak için gördükleri eziyet, gerek güreş sırasında yaşadıkları, gerekse güreşmek istemediklerinde ya da yaralandıklarına başlarına gelenler, şiddet temalı tüm “eğlenme” (!) biçimlerinde olduğu gibi, yalnızca develer adına değil, insanlık adına da ürkütücü boyutlara varabilmektedir.

Çocuklarımızı deve güreşlerine götürmeyelim. Yalnızca deve güreşlerine değil, hayvanat bahçelerine, sirklere, yunus parklara götürmeyelim. Bu organizasyonları yapanlara itirazedelim.

 

Çocuklarımızın doğanın bir parçası olarak eğlenebilecekleri yeteri kadar olanağımız var. Komşularımızı dövüştürerek, eziyet ederek eğlenmek (!) için ise hiçbir nedenimiz yok

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir