Birinin parçası olmama gerek yok !
Noksan’lık belki herbirimize ait çok eski bir duygu… Belki, anne karnından çıkıp atmosferle tanıştığımız ana kadar gidiyor.
Aslında fiziken ve entelektüel olarak yetişkin standartlarına gelene kadar her birimiz kendimizi eksik, bütününü arayan bir parçaçık olan hissettik. Pezzettino, tam da bununla ilgili güzel bir kitap.
Pezzetino, (İtalyanca, “parçacık”) incelediğimiz yüzlerce erken çocukluk dönemi kitapları arasında, fevkalade tatlı felsefi tavrı ile dikkatimizi en çok çeken kitaplardan. Felsefi yanı, kitabı okuyan yetişkinin ve dinleyen çocuğun kendi kendine onlarca soru sormasına neden olmasından geliyor.
Kitap, erken çocukluk çağı çocuklarının hissettikleri eksik olma, “olsa olsa başka bir şeyin parçası olma” duygularına ve nihayetinde “kendileri olma” çabalarına çok isabetli yerlerden dokunuyor.
Öyle ki, kitap, Pezzetino’nun çevresinde karşılaştığı öznelerin yapabildiklerini yapamaması, her şey den önce hepsinden küçük olması ve bunu, onların bir parçası olduğu düşüncesine yorması dolayımında akıyor.
Kimin parçası olduğunu bulma uğraşı ise harika bir sonla “kendi” olduğunu keşfederek sonlanıyor.
Kitabın çok dikkat çekici bir edebi yönü ise kitaptaki tüm kahramanların cinsiyetsiz olması ve okurda bir cinsiyet arayışı uyandırmaması.
Bir hikayede “bilge” bir kahraman varsa onun erkek olmasına, fiziken güçlü bir karakter varsa zaten onun kadın olamayacağına çok alışkın olduğumuzdan, “Bilge ve “Koşan” dahil, tüm kahramanların cinsiyetsiz olması, ve asıl önemlisi kahramanlarda bir cinsiyet arayışına ihtiyaç duymamamız dikkat çekici.
Pezzetino, farklı görsel tavrı ile de yüz gülümsetiyor. Ebru ve kolaj teknikleri ile sade bir görsel anlatımı var. Çocuklarda “ben de bu kitabın resmini yapabilirim” düşüncesi oluşturuyor. Bununla birlikte, örneğin “bütün gece kürek çekti…” ifadesine denk düşen resimlemede kayık var, Pezzettino var ama kürek yok. Fakat okuyan “aaa, orada kürek yok” diye bir eksiklik hissetmiyor. Çünkü görsel anlatım, renkler ve perspektif o sayfaya kadar imajinatif bir motivasyon yaratmayı başarıyor ve zaten hikayeyi dinlerken, kolaj ve ebru çağrışımları ile, aslında kendi zihinsel imgemizi kurmuş oluyoruz. Bu çocuk için de, yetişkin için de böyle…
Kitabın bir diğer önemli yönü ise, kitabın kitap olarak kalmaması. Bu ne mi demek 🙂 Kahramanların oluştuğu parçacıklar, o kahramanları bir sanat eserinde ya da bir oyunda yeniden var etmek için çok uygunlar. Örneğin kahramanlar, farklı renkteki kağıtları küp küp kesip, onları kolaj yaparak, ya da legolarla canlandırılıp pekala çocuğun hayalinde maceradan maceraya koşabilirler.
Pezzettino, yazan ve resimleyen: Leo Lionni, çeviren: Kemal Atakay, Elma Yayınevi, 2012, 40 sayfa,
*Yine de Pezzettino adının İtalyanca’da eril karakter taşıdığını not etmekte fayda var.