Sonuç Bildirgesi
Uzaktan Eğitim, okul kavramını, aile-çocuk ve öğretmenlerin bileşenleri olduğu bir topluluk olarak gören okullar için derinleşmeye, yaratıcı tedbirlere ihtiyaç duyulan bir konu. Özellikle son 10 yılda akıntıya karşı biriktirilmiş alternatif okul kazanımlarını uzaktan eğitim sürecinde korumak ve bu sürecin özgünlüklerini anlayabilmek için aşağıdaki başlıklarda, farklı okullardan öğretmen/eşlikçilerle yürütülen ve geliştirilen tartışmaların daha da derinleştirilmesi ihtiyaç olduğu ortak bir kanı olarak öne çıkmaktadır.
Kavramsal Tartışma
Uzaktan eğitim, daha ziyade eğitimci kişi ile eğitimi alan kişinin arasındaki yapılandırılmış bir kurguya gönderme yapmaktayken, bu süreç, erken çocukluk için psikolojik, ilişkisel ve farklı mental anlamları içeren, aile-okul-çocuk arasındaki etkileşimli-katılımcı bir organizasyona ihtiyaç duymaktadır. Bu süreç, mekanın, öğretmen ve ebeveynin rollerinin değişmesi, roller arası geçişkenliğin artması, daha çok etkileşimli ve katılımcı bir sürece ihtiyaç duyulması nedeniyle alternatif bir kavrama yönlendirmektedir. Buluşmada dile getirilen “uzaktan ilişkilenme” ve “uzaktan çember” gibi ifadeler, bağlantı ve biraradalığa vurgu yapmaları hasebiyle uzaktan eğitim kavramına göre daha olumlu olsalar da süreci tarif etmek için yetersiz kalmakta, kavram tartışmasının devam etmesi gerektiği düşünülmektedir.
“Dağılma”
Pandemi, bir bütün olarak toplumu örgün olan ilişkilerinden koparıp sıkışık bir düzlemde dağılmaya yönelten bir süreç. Bu dönemde aile, öğretmen ve çocuk ayrı ayrı dağılmalar yaşıyorlar. Bu yüzden, “dağılma” bir pedagojik tartışma konusu olmalıdır. Bununla birlikte, dağılma süreçlerini ve seviyelerini düzenli olarak kontrol etmek ve ihtiyaçlara göre örgünlükler üretmek bu sürecin temel konularından olmalıdır.
*Okul kadrosunun dağılması: Bu süreçte okul kadrosunun dayanışmacı, birbirini kollayıcı, ortak güven alanları oluşturan bağlantılar kurması ve aralarındaki demokratik zeminin güçlendirilmesi uzaktan eğitime doğrudan tesir eden bir etken olarak önemsenmelidir. Kadronun her gün biraraya gelerek birbirini yoklaması, emek süreçlerinin, yaşanan zorlukların ve sıkışmaların takibi, kaygı, sağlık ve güvenlikle ilgili çözümlerin kolektifleştirilmesi olağan koşullara göre daha çok önem kazanmıştır.
*Ailenin Dağılması: Ailelerin iş-ev-ebeveynlik örüntüleri dağılırken, bu dağılmanın üstüne, çocuklarının eğitimi ile ilgili daha öncekinden nitelik ve nicelik olarak farklı sorumluluklar eklendiği için aile yaşantılarının organize edilmesi için çalışmalar yapılmalı, olabildiği kadar rutinler oluşturulmalıdır. Bu süreçte, okul çalışmaları ailenin günlük yaşantısının düzenlenmesine destek olmalıdır.
*Çocuğun dağılması: Sıkışık ve dağınık bir ortamda, çocuğun dağılması kaçınılmaz. Beslenme, iletişim, çocuğun ihtiyaç duyduğu öğrenme ortamları gibi konular, düzensizlik, kendiliğindenlik ve kontrolsüz dijital araçların riski altındadır. Bu yüzden uzaktan eğitim içerikleri çocuğun günlük yaşantısındaki dağılmayı da konu almalıdır.
“Bağları onarma/yeni bağlar kurma”
Karantina ve uzaktan eğitim çocuk-öğretmen, çocuk-çocuk, aile-aile, okul çalışanları-aile arasındaki örgütlü bağları kopardı. Dijital ilişkilenme biçimleri bağların mekanikleşmesi riskini içermektedir. Bu yüzden uzaktan eğitim bağları onarma, yeni bağlar kurma ve dijtalizasyon koşullarında bağları canlı tutma konusunda tedbirleri içermelidir.
Öğretmenlerin, ekran başında anlatımlar yapan robotik imajlara dönüşmemesi için, profesyonel videolar yerine, öğretmenin kişisel dünyasına, öğretmenin duygularına, doğaçlama performanslara yer verilen videolar çocuk-öğretmen arasındaki içten bağlantıyı destekleyecektir. Duygu çemberlerinin, bağı zayıflayan çocuklarla birebir çalışmaların, çocuk-çocuk, çocuk-öğretmen bir aradalığını besleyen projelerin bağlantıda kalmayı desteklediği görülmüştür.
Pandemi
Erken çocukluk dönemi, yetişkin dünyasının anlam dünyasından nicelik değil, nitelik olarak uzak olduğu için çocuklar, içinde bulunduğumuz sürecin nedenselliği, akışı, kavramları konusunda onların semantik referanslarına uygun bir içerikle bilgilendirilmeli, eğitim içerikleri erken çocukluk çağı çocuklarının yetişkin gündem ve kavramlarına karşı korunmalıdır.
Aile
Uzaktan eğitim, ebeveyn/aile bireyi rolüne ile belli ölçekte öğretmenlik rolünün eklenmesi sonucunu oluşturmaktadır. Bu yüzden uzaktan eğitim içerikleri, ailelere projeksiyon sağlayıcı, ailelerde sorumluluk ve beceri gelişimini amaçlayan bir karakter taşımalıdır. Bu süreç, ailelerden gelen dönütler üzerinden ihtiyaç haritaları ile ilerlemelidir. Bu yüzden, ailelere yönelik ölçme araçları ile süreç düzenli olarak takip edilmeli, uzaktan eğitim konulu buluşmalar düzenlenmeli ve özel gereksinimi olan ailelerle bireysel görüşme programları yapılmalıdır.
Aileler bir bütünün parçası oldukları, yalnız olmadıkları duygusuna, topluluğun enerjisinden beslenmeye ihtiyaç duymaktadır. Ailelerin biraraya gelmeleri, psikolojik bir değer olarak önemsenmelidir.
Bu süreç, renkli aile topluluklarının ve okul ekibinin kültürel birikimlerini paylaşmak ve birbirlerini daha yakından tanımak için fırsatlar oluşturmaktadır. Aile bireylerinin sunumlar, paylaşımlar, söyleşiler yapabildiği buluşmalar organize etmek yararlı olacaktır.
Ekolojik projeksiyon
Karantina ve dijital ilişkilenme formları ekolojik ilhamlı okullar için en dramatik konulardan biridir. Doğayla ilişkilerin üst düzeyde sınırlanması, ekolojiyi tüm gelişim alanlarındaki öğrenme süreçlerinin merkezine koyan okulların konuyu bu sürecin özgünlüğünde ele almasını gerektirmektedir.
Ekolojik öznelerle etkileşimli öğrenme biçimlerinin sürdürülemeyeceği gerçeği ile birlikte, kazanımlar olabildiğince korunmalı, bununla birlikte, ekolojik alana mikro ölçekte bakarak “evde ekoloji” üzerine derinleşilmelidir. Ekoloji duyarlılığının korunması ve temel bağların kaybedilmemesi için, tamamen doğada üretilmiş video içerikleri üretilmeli, bu videolarda döngülerin, insan dışındaki türlerin yaşantılarının takibi ve aktarımı ele alınmalıdır. Bilişsel, motor ve diğer kazanımların doğada üretilmiş videolar üzerinden tasarlanması bir tedbir olarak gündeme gelmektedir.
Evde ekoloji için, her evin ekolojik haritasının çıkarılması, gökyüzü, hava hareketleri, sokak ekosistemi, besinler, atıklar, ev eşyaları gibi konulara odaklanarak, evde ekolojik farkındalık ve ekolojik öğrenme olanakları oluşturmak üzerine durulmalıdır.
Teknoloji kullanımı
Sürecin teknoloji ile ilerlediği gerçeğiyle yüzleşmek, kontrolsüz dijital uyaranlara karşı koruyucu dijital araçlar oluşturabilmenin önkoşulu gibi görünmektedir.
Üretilen video içeriklerinin izlenme süreleri ve şekillerine dair yönergeler oluşturulmalı, video içerikleri, çocuğu ekran sonrası ekransız süreçlere yönlendiren bir araç olarak ele alınmalıdır.
Çocuğun öz öğrenmesini desteklemek
Dijital aktarımların önemli bir riski, yapılandırılmışlığın ve “üreten öğretmen-alımlayan çocuk” ilişkilerinin güçlenmesidir. Uzaktan, çocuğun yaratıcılığının nasıl destekleneceği, içeriklerin çocuğun öz öğrenmesini nasıl yönlendireceği bu sürecin temel konularından olmalıdır.
Demokratik Kazanımlar
Bütünün parçası olma, kendini anlayabilme, ifade edebilme, diğeri hakkında düşünebilme, dinleme, birlikte karar verebilme, uzlaşma kültürü, birlikte hareket edebilme, ortak amaçlar belirleyebilme, etkin iletişim, itiraz edebilme, alternatif geliştirme gibi demokratik kazanımları korumak uzaktan eğitimde oldukça zor görünmektedir.
Uzaktan çemberlerin rutinleşmesi, çember zamanlarının çekim alanı olarak tasarlanabilmesi, çemberlerin duygu paylaşımını ve farklı tematik içerikleri ele alacak şekilde çeşitlendirmesi faydalı olacaktır.
Çemberlerin yansıra, çocukların ve ailelerin, ardışık olarak birlikte tamamlayabilecekleri, bütün,-parça, kolektif fikir – kolektif eylem konusunda kazanımlar oluşturacak yaratıcı projeler uzaktan eğitimin içeriğinde yer almalıdır.
Uzaktan eğitimde fırsat eşitsizliği
Devletin uzaktan eğitim programlarında erken çocukluk çağı çocuklarının yararlanabileceği olanaklar çok sınırlı olmanın yanısıra bu programlar içeriği ile ilgili de tartışmalara neden olmaktadır. Sürecin yaz aylarını ve sonbaharın başını da kapsayacak şekilde uzaması alternatif eğitim kurumlarına ulaşma şansı olmayan dezavantajlı ailelerin çocuklarının iyice aleyhine dönecektir. Sürecin uzaması durumunda, bu alandaki alternatif çalışmaları fırsat eşitliği lehine kullanmak için alternatif okulların, bağımsız öğretmenlerin ortak bir kanal oluşturup içerik biriktirmeleri için organize olunmasında yarar görülmektedir.
Nisan 2020