Çocuk kitaplarında zayıf-güçlü edebiyatına çok alışığız. Güçlü kovalar; zayıfın tüm hayatı, baskıdan nasıl kurtulacağını düşünmekle geçer. Bay Tavşan’ın Bir Fikri Var, bu bıkkınlık veren edebiyata 🙂 bir eleştiri olarak okunabilir. Bay Tavşan, kendi yuvasının da bulunduğu kırlarda özgürce yaşarken köpeğin tehlikeli baskısıyla karşılaşır ve “korku” ile tanışır. Birkaç kez kaçmasına rağmen bu gerilimden kurtulamaz. Büyük bir yalnızlık hisseder, sonrasında korkunun bu soruna çözüm olamadığını düşünerek bu durumu arkadaşlarıyla paylaşır. Ve belki canlılar tarihi ile eş, eski bir kuvvet ortaya çıkar: “Dayanışma “.
Köpeğin karşısına dayanışmanın gücüyle çıkan Bay Tavşan sonunda yeni ve korkusuz bir yaşam elde eder, hem de bunu tavşan arkadaşlarıyla başarmanın mutluluğunu yaşar. Ne güzeldir güvenmek, çözüm için güçleri ve aklı birleştirmek…
Kitap, güçlü ve güçsüz tanımları yapmayı pek seven ve güçsüzlerin kendi başının çaresine bakmaktan başka şansı olmadığı hikayeleri anlatan kitapların bolluğu düşünüldüğünde, henüz yaşama ilişkin ilk referanslarını oluşturan çocuklar için güzel bir gönderme ile arkadaşlık, dayanışma mesajları veriyor.
Resimlendirme ve desen tekniği konuyu destekler özellikte. Metin, çeviri olmasına karşın cümle yapıları düzeye uygun.
Bununla birlikte, -muhtemelen- çocukların sözcük dağarcıklarına yeni bir sözcük katma çabası olarak “pasaklı” köpek ile tanışıyoruz hikayede. Fakat, bu yeni sözcüğün çocuklarla tanışabilmesi için herhangi bir betimlemeye rastlamadığımız gibi, resimlemeler köpeğin pasaklı özelliği ile ilgili pek de fikir vermiyor açıkçası. Dahası, resimlerde fevkalade düzgün, neredeyse özenle taranmış izlenimi veren güzel tüyleriyle, pırıl pırıl parıldayan dişleriyle yakışıklı bir köpeği takip ediyoruz. Yani, “pasaklı ne demek anne/baba/nine/dede/dayı… :)” diye soracak olan çocuklara kitaptan destek alarak bir yanıt vermek mümkün değil; bu konuda kendi yanıtınızı hazırlamanız iyi olacaktır.
Kitapta yüz buruşturan ve çelişik bir de mesaj var: Köpek tavşanı kovalarken, “bu çayırda korkaklara yer yok” ifadesini kullanır. Hikayenin sonunda kendisi korkup kaçtığında da tavşanlar arkasından aynı sözle bağırırlar. Bu ifade ile kitabın temel mantığı arasında bir çelişki var. Çünkü tavşanların derdi aslında korkmak duygusu ile değildir, onlar “korkutulmaya” karşı bir çözüm geliştirirler. Ve kitabın başında çocuklara olumsuz bir referans veren “korkaklara yer yok” düşüncesi, kitabın sonunda öznesinin yerini değiştirerek, bu sefer “olumlanmış” oluyor. Başlangıçta, çocukların “korkmak” ve “korkak olmak” duygusunu anlaması için iyi bir performans sergileyen kitap, sonunda korkaklığı hakir görerek iyi etmiyor bizce :)Ama sonuçta, “Bay Tavşan’ın Bir Fikri Var” çocukların yeniden yeniden okunmasını isteyeceklerini tahmin ettiğimiz protest (!) bir çocuk öykü kitabı olarak değerlendirilebilir.
Yaşasın dayanışma ve barış.
Özgün Adı: Herr Hansen hat eine Idee
Yazarı : Michael Engler
Resimleyen: Feridun Oral
Çeviren: Şeyda Öztürk
Yayıncı: Yapı ve Kredi Yayınları